Messi, Ronaldo ve Enes Ünal…

İstanbul durağı yapmadan doğrudan Avrupa’ya gitti…

 

Daha 18 yaşını yeni doldurmuştu.
Öyle ya;
Kolay mı Bursaspor‘dan Manchester City gibi bir dünya devine transfer olmak!
Direkt Ada’ya uzanmak!
Hem de Bursaspor’da 2 sezonda; toplamda sadece 34 lig maçı oynayan gencecik bir forvet olarak (2013-14 ve 2014-15 sezonlarında)…
Babadan futbolcu Enes, “bizim evlat” olduğu ve bulanık akvaryumun suyunda yüzmediği için olsa gerek; İstanbul medyasında gerektiği kadar yer bulamadı kendisine…
İstanbul’dan giden bazı futbolculara olduğu gibi özel muhabirler de gönderilmedi pek yanına…
Hamdı…
2 sezonda; Belçika ve Hollanda’da 3 takımda pişti
3 milyon Euro’ya Bursa’dan Ada’ya giden Bursaspor eski Kaptanı Mesut Ünal’ın oğlu, sadece 2 yıl sonra; henüz 20 yaşındayken Haziran 2017’de 14 milyon Euro’ya İspanya’ya transfer olarak, neredeyse değerini 5’e katladı.
A Milli Takım’a Terim ve Lucescu tarafından sürekli çağrılan Enes, kısa süren (7 maçlık) Levante kiralık macerasının ardından, Bakambu’nun da Çin’e gitmesiyle, Villa’nın 3 forvet opsiyonundan biri oldu.
Son 2 haftadır yedek kalsa da, hatta geçen hafta iç sahada 2-0 kaybedilen Girona maçında teknik direktör Javi Calleja tarafından oyun hiç sokulmasa da Ünal hırsından hiç bir şey kaybetmedi.
Aksine, kendisine gelecek şansı en iyi şekilde değerlendirebilmek için daha da hırslandı, daha çok çalıştı.
Çünkü, bu durum onun genlerinde vardı.
Ne de olsa babadan futbolcuydu. Ailesi ve menajeri de ona sürekli moral veriyordu.
Kendisi gibi futbolcu olan Belçikalı kız arkadaşı da Enes’e destek oldu.
A Milli Takım’ın 2 özel maçı için Lucescu’nun açıkladığı 26 kişilik aday kadroda Cenk Tosun ile beraber 2 forvetten biri olarak açıklanmıştı Vakıfköylü golcü…
2,5 yıldır Avrupa’da oynayan Enes, bu moralle; bu hafta evlerindeki Atletico Madrid maçında 11’de görev bekliyordu…
Ama kadro açıklandığında tıpkı geçen 2 haftada olduğu gibi, adını yine yedekler arasında görmüştü.
LÜGATINDA ‘PES ETMEK’ YOK
Ancak Enes’in lügatında “pes etme” sözcüğü yoktu!
25 Ağustos 2013’te, henüz 16 yaşındayken; Galatasaray’a Batalla’nın asistiyle gol atarak, “Süper Lig’de gol atan en genç futbolcu” unvanını elde eden Enes, o şansı bulduğunda en iyi şekilde değerlendireceğine her zaman inanıyordu.
Sürekli hocasının gözünün içine bakıyordu adeta, “hadi Enes hazırlan” desin diye…
Lig ikincisi Atletico önünde devreyi 1-0 yenik kapatan Villarreal’de, hocası, soyunma odasında hiçbir hamle yapmamıştı.
Hatta 63’te yaptığı ilk değişiklik de Enes değildi.
Calleja, baktı ki yine beraberlik golü gelmiyor, nihayet çağırdı Enes’i yanına ve 74’te forvet arkası Fornals’ın yerine soktu oyuna, 2. opsiyon olarak…
Enes, yayı gerilmiş bir ok gibi fırladı sahaya…
İşte şimdi sahne alma zamanıydı!
Takımını kurtarmak için taze kuvvet olarak daldı Atletico Madrid ceza sahasına…
16 DAKİKADA İPTEN ALDI
Düne kadar La Liga’da 23 maçta; 4 gol ve 3 asistle oynayan 21 yaşındaki santrfor, önce 82’de kafasını konuşturup tabelayı eşitledi.
Bu akıl dolu gol, sosyal medyada tam yayılmaya başlamıştı ki, Enes Ünal 90+1’de bir kez daha sahne aldı ve kale ağzından attığı golle, Villarreal’i 16 dakikada ipten aldı.
“Atletico Madrid’i yıkan adam” olarak, manşetlere çıktı!
Öyle ki, bu müthiş performansıyla adeta “ben bu takımın banko adamıyım” mesajını herkese verdi.
SÜPER STARLARLA BERABER MVP ADAYI
24 maçta 6 gole ulaşan Bursaspor patentli forvet, La Liga’da 29. haftanın 5 MVP (En Değerli Oyuncu) adayı arasına girdi.
Hem de süper starlar Messi ve Ronaldo ile birlikte aynı listede yer alarak…
La Liga’nın yayınladığı şu resme bakar mısınız?
Dünyanın en büyük iki yıldızının arasına nasıl da yakışmış, değil mi?
Bundan büyük gurur olur mu?
BU TABLOYA ÇOK YAKIŞTI
Vallahi, sabahtan beri bu fotoğrafa bakıyorum.
Baktıkça göğsüm kabarıyor.
İçim açılıyor.
“Helal olsun sana be çocuk” diyorum.
“İşte bu evlat;
Sen bu gurur tablosuna çok yakıştın” diyorum.
14 milyon Euro’luk adam, bir gün önce Cenk Tosun’un 2 gol, Hakan Çalhanoğlu’nun 1 gol attığı haftada Türkiye’nin gurur abideleri arasına girdi.
Geçtiğimiz haftalarda Cengiz Ünder de bulduğu değerli gollerle gündeme gelmişti.
Cenk ve Hakan Almanya patentliydi.
Ama Enes ve Cengiz, Türkiye üretimiydi…
Bu topraklardan yetişip, gencecik yaşlarında, “bizim evlatlar” olarak Avrupa’nın yolunu tutmuşlardı.
ENES’İN SUÇU NE?
Hele 10 Mayıs 1997 doğumlu Enes, 18 yaşını dolduralı daha 1 ay olmadan soluğu İngiltere’de almıştı.
Türk medyasında daha fazla yer almayı hak ediyordu.
Onun suçu; İstanbul etiketini takmadan, Yeditepe’yi transit geçerek Avrupa’ya gitmesi miydi?
Sadece, “2 sütuna 10 cm” dediğimiz türden küçük bir haber mi olacaktı yine?
Cengiz Ünder, Hakan Çalhanoğlu ve Cenk Tosun ile birlikte, önümüzdeki 10 yılın A Milli Takımı’na damga vuracağına inandığım Enes, daha çok gündeme gelmeyi hak ediyor…
Hem de sonuna kadar…
GENÇLERE EN GÜZEL ROL-MODEL
Zira, oturmuş ve entellektüel kişiliğiyle, şımarmayan, düzgün özel hayatıyla, gençlere çok güzel örnek oluşturan bir rol-model Enes Ünal.
Bu yönleriyle de öne çıkartılıp konuşturulması gereken bir genç-kahraman!..
TAM BİR “DÜNYA VATANDAŞI”
Sadece “önümüzdeki maçlara bakacağız” demekle yetinmeyen…
Sürekli kendisini geliştiren…
Her konuda derdini çok iyi anlatan ve de dinleten bir isim…
İçi dolu bir yatırım…
Doğru bir proje…
3 yılda 4 ülkede yaşayan ve futbol oynayan;
Tam bir “dünya vatandaşı” Enes Ünal…
BİR KÜHEYLAN MİSALİ…
Tabii ki, güneş balçıkla sıvanmaz!
Enes, yaptığı ve yapacağı başarılı işlerle, “bam bam” diye çakarak, hak ettiği değeri bulacaktır.
Tıpkı adının anlamı gibi, bir Küheylan misali, şahlanacak ve doludizgin; başarıdan başarıya dört nala koşacaktır.
Önümüzdeki hafta, S.İrlanda ve Karadağ özel maçlarında da Lucescu’nun, geleceğin A Milli Takımı’nı inşa etme adına; Enes, Cengiz gibi gözde gençlere 11’de şans vereceğini düşünüyorum.
Enes’in de bu fırsatı iyi değerlendirip, gol veya goller atarak, Villarreal’e daha da güçlü mesajlarla döneceğine inanıyorum.
AYNEN DEVAM EVLAT
Bravo evlat!
Aynen devam…
Biz seni; avuçlarımız şişinceye kadar alkışlamaya hazırız.
İnanıyorum ki, seni çok daha iyi yerlerde göreceğiz.
Yeter ki sen;
İnançlı ve güçlü kişiliğin, hırslı ve olgun karakterinle, yılmadan çalışmaya devam et!
Öyle ki, seni bugünlerde pek görmeye yanaşmayan bazı kişiler(!), çok yakında, senden Avrupa’da özel röportaj randevusu alabilmek için sıraya girecekler.
Yolun açık olsun “Vakıfköylü genç adam”…
Bursa.com

Bir cevap yazın

Translate »